Besmele

"Kıyamet günü bir kavim, Bismillahi'r rahmani'r rahim diyerek gelir; onların iyilikleri kötülüklerinden daha ağır basar. Diğer ümmetler bu kavmin bu durumunu görünce, iyilikleri ne ağır basıyor derler."

Çünkü onların ilk sözü ve sözlerin başı, Bismillahi'r rahmani'r rahimdir. Bu da Allah'ın büyük isimlerindendir. Eğer bu isim terazinin bir kefesine, yerler, gökler ve içindekiler de bir kefesine konulsa, Bismillahi'r rahmani'r rahim ağır gelir. Cenabı Hak bu besmeleyi bu ümmet için her türlü beladan güven yapmış, kovulan şeytandan koruyucu kılmış, her türlü hastalığa şifa yapmış, yere batmaktan, yangından, başka şekle girmekten koruyucu etmiştir. Bütün bunlar Bismillah'ın bereketiyle sunulmuştur.

Peygamber Efendimiz s.a.v 

" Mirac'a çıktığım gece,
semalara doğru yolculuk yaparken, cennetlerin hepsi bana arz olundu. Cennette dört ırmak gördüm: Biri su, biri süt, biri şarap, biri de bal idi. Nitekim Allah bunu beyan ederken buyuruyor ki: " Allah'a karşı gelmekten sakınanlara söz verilen Cennet şöyledir: Orada temiz su ırmakları, tadı bozulmayan süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları, süzme bal ırmakları vardır. Onlara orada her türlü ürün ve Rablerinden mağfiret vardır. " Bunun üzerine Cebraile dedim ki: Bu nehir nereden geliyor ve nereye gidiyor? Cebrail a.s cevap verdi: Havzı Kevser'e akıp gidiyor. Ancak nereden geldiğini bilmiyorum. Siz Allah'tan sorarsanız, bu hususu size ya bildirir veya gösterir. Ve sonra Cibril Rabbine dua etti. Bunun üzerine bir melek Peygamber (s.a.v) Efendimiz'e selam verdi ve dedi ki: Ya Muhammed! Gözlerini yum. Peygamberimiz bunu ifadeden sonra şöyle devam etti: Meleğin işareti üzerine gözlerimi yumdum. Sonra melek bana: Şimdi gözlerini aç dedi. Açtım, bir de ne göreyim, ben bir ağacın altında bulunuyorum. Orada inciden bir kubbe vardı. Kapısı yeşil yakuttandı. Kilidi altından idi. Eğer dünyada ki bütün insanları ve cinleri o kubbenin üzerine koymuş olsalardı, dağ başına  konan bir kuş kadar gözükürlerdi veya deniye atılmış badem... İşte o dört ırmağın o büyük kubbenin altından çıktığını gördüm. Dönmek istedim. Fakat o melek bana dedi ki: Bu kubbenin altına niçin girmiyorsun? Nasıl gire bilirim? Üzerinde kilit vardır!? dedim. Hem bu kilidi nasıl aça bilirim? diye ilave ettim.

Melek bana: O kilidi aç, dedi. Nasıl açayım? diye sordumğumda, onun anahtarı senin elinde bulunuyor, dedi. Hani nerede dediğin anahtar? diye sorduğumda, onun anahtarı,
Bismillahi'r rahmani'r rahim'dir, dedi. Bunun üzerine kilide yaklaştığımda, Bismillahi'r rahmani'r rahim dedim: Kilit açılı verdi. Kubbenin içine giridim; gördüm ki o dört ırmak bu kubbenin içindeki dört rükundan akıp çıkıyor. Melek bana, baktınızmı? diye sordu. Evet dedim. İkince kez bak dedi. Baktığımda kubbenin dört rüknü üzerinde Bismillahi'r rahmani'r rahim  yazılı duruyor. Su ırmağı Besmelenin mim deliğinden, süt ırmağı Allah lafzının (he) harfinden, şarap ırmağı Rahmanın (mim)'inden, bal ırmağıda Rahim'in (mim) harfinden çıkıyordu. O zaman bildim ki bu dört nehir besmeleden geliyor. Ve sonra Cenabı Allah buyurdu ki: " Ya Muhammed! Ümmetinden kim beni bu isimle anarsa, halis bir kalb ile Bismillahi'r rahmani'r rahim ona şu dört ırmaktan içiririm".

Besmelesiz iş olmaz 
Hiç manasız düş olmaz
Besmele ile açan gül
Seneler geçse solmaz.

Kalbimizi karatma 
Ruhumuzu daratma 
Ey Allahım Kapından 
Başka kapı aratma

Değeri bu kadar fazla olan  Kuranın anası ve yadi kilidi olan olarak sayılan Bismillahi'r rahmani'r rahim sadece bize değil ümmete ve onların zürriyetine unutturmasın.

Turhan Coşar